"Şimdiki
zaman onlara ait olabilir, ama gelecek, ki ben hep bunun için çalıştım, bana
ait."
-Nikola Tesla
-Nikola Tesla
Sırp asıllı Amerikalı mucit ve bilim insanı
Nikola Tesla, elektriğe ve elektromanyetizmaya doğuştan gelen yatkınlığıyla
yaşadığı dönemde hem bilime, hem de evlerdeki günlük hayata damga vurmuş bir
isim. Tesla'nın icat ettiği birçok buluş ve geliştirdiği birçok prensip
günümüzde halen kullanılmakta.
10
Temmuz 1856'da Avusturya İmparatorluğu sınırları içindeki Smiljan köyünde doğan
Nikola Tesla, dalgalı bir eğitim dönemi geçirdi. Papaz olan ve oğlunun da bir
papaz olmasını isteyen babasının istekleri aksine, Nikola Tesla Avusturya
İmparatorluğu içindeki farklı şehirlerde farklı okullara gitti, farklı
üniversitelerde ders aldı ve farklı işlerde çalıştı. Bu yıllarda elde ettiği
teknik bilgiler ve iş deneyimi, ileriki yıllarda kariyerine, daha da önemlisi
hayallerine yön verecekti.
Alternatif
Akım
1884'te New York'a taşınan ve çalışmalarına
burada devam eden Tesla, burada Edison'la çalışmaya başladı, fakat Edison'un
Tesla'nın alternatif akım sistemlerine ilişkin buluşlarına mesafeli durmasıyla
iki bilim insanı çok geçmeden yollarını ayırdı. Edison'dan önce ABD'de hiçbir
evde elektrik yoktu; dolayısıyla elektriğin evlere girmesi, Edison'un
geliştirdiği doğru akım sistemiyle mümkün olmuştu ve Edison ekonomik
kaygılardan dolayı bu sistemi değiştirmek istemiyordu.
Yeni çeşit elektrik motorları ve jeneratörleri
üzerinde çalışmaya başlayan Tesla, çok geçmeden alternatif akım sistemini
geliştirdi. Tesla'nın geliştirdiği üç fazlı alternatif akım indüksiyon motoru,
elektrik enerjisini mekanik enerjiye, doğru akıma göre çok daha başarılı bir
şekilde çeviriyordu. Ayrıca alternatif akım daha yüksek voltaj üretmeyi mümkün
kılıyor, elektriğin çok daha uzağa, çok daha ucuz bir şekilde taşınmasını
mümkün kılıyordu.
Edison'la yollarını ayıran Tesla, geliştirdiği
alternatif akım üreteçleri, transformatörleri ve motorlarına ilişkin
buluşlarının patentlerini 1885 yılında George Westinghouse'a sattı. Böylece alternatif
akımı yaymaya çalışan Westinghouse ve Tesla, doğru akım sistemlerinde ısrar
eden Edison ile doğrudan rakip oldu. Bu rekabet kısa sürede büyük bir ticari
savaşa dönüştü; hatta bu dönem "Akım Savaşları" olarak anılır oldu. Chicago'daki 1893 Kolomb
Dünya Fuarı, Akım Savaşları için önemli bir muharebe oldu: Westinghouse ve
Tesla, Edison'a kıyasla çok daha ucuz bir teklif vererek fuardaki Elektrik
Pavyonu'nu aydınlatırken bütün dünya alternatif akımın bu başarısına tanık
oluyordu. Zaman içinde alternatif akımın güvenilir, ucuz ve başarılı olduğu kabul
edilir oldu nihayet dünyaya kanıtlanmış oldu ve doğru akım sistemleri kademeli
olarak terk edildi.
Niagara Şelaleleri'nde 1896 yılında kurulan
elektrik santrallerinde de alternatif akım kullanıldı (burada akan sudan
elektrik üretmek Tesla'nın çocukluk hayaliydi) ve burada üretilen elektriğin
Buffalo kentine iletiminde de Tesla'nın geliştirdiği sistemler kullanıldı.
Alternatif akım, Tesla'yı kimi kaynaklara göre
dünyanın en zengin insanı yapabilecek bir buluştu. Westinghouse ve Tesla arasındaki
kontrat, Tesla'nın üretilen enerjiyle doğru orantılı olarak para almasını
öngörüyordu (ve Tesla birim başına oldukça yüksek bir rakam alıyordu).
Alternatif akımın büyük başarısı yüzünden Westinghouse'un, Nikola Tesla'ya oldukça
büyük bir miktar borcu olmuştu. Bu mali yük o kadar büyüktü ki Westinghouse
Electric Company 1907'de batma noktasına geldi. George Westinghouse sorunu
çözmek için Tesla ile konuşunca, sonradan çokça anlatıldığına göre Tesla
kontratı yırttı ve alacaklarından vazgeçti.
Kablosuz
Enerji
Tesla çalışmalarını daha sonra kablosuz enerji
üzerine yoğunlaştırdı. 1891'de patentini aldığı Tesla bobini ile kısa mesafede
enerjiyi kablosuz şekilde taşımayı başardı. Temelinde yükseltici bir
transformatör olan Tesla bobini, çok çok yüksek gerilimler elde etmeyi mümkün
kıldı. Tesla, kendi adını verdiği bu indükleme bobinlerini elektrikle
aydınlanma, yüksek frekanslı alternatif akım ve özellikle kablosuz elektrik
iletimi gibi alanlardaki deneylerinde kullandı.
O dönemde Alman bilim insanı Heinrich Rudolf
Hertz'in çalışmalarından etkilenen bir grup bilim insanı, radyo dalgalarıyla
ilgili deney ve araştırmalarını yoğunlaştırmıştı. 1889 yılındaki Paris
Fuarı'nda Hertz'in çalışmalarıyla yakından tanışan Nikola Tesla da bu
insanlardan biriydi. Tesla 1893 yılında, yani Guglielmo Marconi'nin buluşundan
iki yıl önce, yeterli teknik donanım ve bilimsel birikimle radyo dalgalarıyla
iletişim üzerinde yoğunlaştı, fakat bulduklarını haberleşme yerine elektriğin
kablosuz aktarımı üzerine yoğunlaştırdı.
1898 yılında New York'taki Madison Square
Garden'daki bir süs havuzunda ufak bir botu radyo dalgalarıyla hareket
ettirerek bir alıcı ve verici arasındaki iletişimi sağlayan ilk kişi oldu. Yani
daha basit bir dille uzaktan kumandayı icat etti ve patentlerine bir yenisini
ekledi. "Teleotomaton" adını verdiği bu icat, bütün radyo
prensiplerine, uzaktan elektrik hareketine, hatta bir de robota sahipti.
Marconi 1901 yılında "Kablosuz Telegrafi
Aparatı"nın patentini aldı, fakat 1943 yılında bir ABD Yüce Mahkemesi
kararı, "Marconi'nin patentinin Lodge, Tesla ve Stone'un buluşlarına bir
ekleme yapmadığını" söyleyecekti.
Tesla 1899'da Colorado Eyaleti'ndeki Colorado
Springs'e taşınarak yüksek voltaj/yüksek frekansla ve kablosuz enerjiyle ilgili
araştırmalarına devam etti. Tesla, Dünya'nın kendisini ve atmosferi kullanarak
elektriği global olarak taşıyabileceğine inanıyordu. Gerçekten de metrelerce
ötedeki lambaları kablo kullanmadan yakabiliyordu. Tesla, buradaki yaklaşık iki
yıllık deneylerinin sonunda New York'a Dünya'nın "elektrik titreşimleriyle
hayatta olduğuna" ve elektriği sadece yeryüzünü ve gökyüzünü kullanarak
aktarabileceğine ikna olmuş bir şekilde döndü.
Kablosuz
Global İletişim ve Enerji Sistemi
1901 yılında New York'ta kariyerindeki en
büyük başarısızlık olacak olan Wardenclyffe Kulesi projesine başladı. Tesla'nın
amacı, New York'taki kuleden İngiltere'ye ve Atlantik Okyanusu'ndaki gemilere
telgraf mesajları, ses, hatta görsel ve elektrik iletmekti. Yükseklikleri 90
ila 180 metre arasında değişen kuleler inşa edilmesini öngören proje, başarılı
olduğu takdirde bölgeyi dünyanın iletişim merkezi yapacaktı. Tesla, tam
anlamıyla olmasa da ünlü iş adamı J.P. Morgan'ı projeyi desteklemeye ikna etti.
Fakat masrafın sürekli artması, Marconi'nin telegraf mesajlarını çok daha ucuza
iletebilmesi (J.P. Morgan projenin en çok bu kısmıyla ilgileniyordu) ve
Tesla'nın zaman içinde güvenilirliğini yitirmesi sebebiyle (uzun süre Colorado
Springs'te uzaydan bir radyo mesajı aldığını iddia etmişti) proje terk edildi.
Tesla, internetin ilkel bir versiyonu sayılabilecek ve "tamamlandığı
takdirde dünyayı yüzyıl ileriye taşıyacak" projesini
gerçekleştirebileceğinden emindi, fakat onun yerine Wardenclyffe Kulesi'nin
sökülüp, elde edilen hurdanın borçlarını kapatmak için kullanılmasını izlemek
zorunda kaldı.
Enerji
Silahı veya "Ölüm Işını"
Tesla'nın son büyük projesi ise askeri amaçlar
için kullanılabilecek oldukça güçlü ve uzun mesafeli bir silah oldu. Nikola
Tesla, yoğunlaştırılmış ve sıkıştırılmış bir elektrik ışınını çok uzaklardaki
hedeflere yöneltebilecek bir elektrik silahı olarak özetlenebilecek silahını
1934'te kamuoyuna açıkladı. Projesinin tamamlanmak üzere olduğunu, sadece
birkaç detayın deney aşamasında kaldığını ve bu savunma silahının dünya
barışına olanak tanıyabileceğini savunan Tesla'ya göre bu silah 300 kilometre
mesafeden orduları durdurabilecek, uçaklar böylece bir silah olmaktan çıkacak
ve ülkelerin sınırları askeri yöntemlerle aşılamayacaktı. Bu buluşun
anlatıldığı 1934 tarihli New York Herald
Tribune gazetesi kendisinden, "Tesla'nın buluşları onun 'elektrik
çağının babası' sıfatını Edison'dan, Steinmetz'den veya herhangi bir kişiden
daha çok hak ettiğini kanıtlıyor. Buluşunu yaptığı 700 patenti bulunuyor ve
bunlardan birkaç tanesi bile bir çağı kapatıp yenisini açmaya yetecek
nitelikte. Fakat artık tekrar tekrar çılgın damgası yemekten
kurtulamıyor," şeklinde bahsediliyor.
Tesla bu silah önerisini mektupla birçok
ülkeye sundu. Bu ülkelerden biri olan SSCB buluşla bir noktaya kadar ilgilense
de Tesla çalışmalarını tamamlayacak desteği hiç bulamadı ve silah üretilmedi.
Tesla 7 Ocak 1943'te, bir süredir yalnız
yaşadığı New Yorker Hotel'deki odasında öldüğünde 87 yaşındaydı. Arkasında
bugün hâlâ geçerliliğini koruyan icatlar, sistemler ve prensipler bıraktı. Örneğin
bu yazıyı okuduğunuz ekran, enerjisini, temelini Tesla'nın oluşturduğu modern
elektrik üretim ve dağıtım sistemlerinden alıyor. Yüzlerce buluşuyla 20.
yüzyıla yön veren bu büyük mucitin adı, ölümünden 17 yıl sonra 1960 yılında Uluslararası
Birimler Sistemi'nde (SI) "tesla"
olarak magnetik akı yoğunluğu birimine verildi.
Gökhan TERZİ
EMOGENÇ Gaün Başkanı
Gökhan TERZİ
EMOGENÇ Gaün Başkanı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder